Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

En son konular
» fener
Medineyi Ağlatan Ezan... ağlamak isteyen var mı? EmptyPaz Şub. 08, 2009 9:37 pm tarafından Arslan Bey

» Erzurumspor için en karanlık gün
Medineyi Ağlatan Ezan... ağlamak isteyen var mı? EmptyPaz Şub. 08, 2009 5:39 pm tarafından Arslan Bey

» KoMiK AşK SöZLeRi
Medineyi Ağlatan Ezan... ağlamak isteyen var mı? EmptyCuma Şub. 06, 2009 11:59 am tarafından Arslan Bey

» 50 kontr ödüllü yarışmamız
Medineyi Ağlatan Ezan... ağlamak isteyen var mı? EmptyCuma Şub. 06, 2009 11:58 am tarafından Arslan Bey

» ..DostLuk..
Medineyi Ağlatan Ezan... ağlamak isteyen var mı? EmptyPerş. Şub. 05, 2009 5:51 pm tarafından Arslan Bey

» Seksendört
Medineyi Ağlatan Ezan... ağlamak isteyen var mı? EmptyPerş. Şub. 05, 2009 5:24 pm tarafından Arslan Bey

» İleri Sayım
Medineyi Ağlatan Ezan... ağlamak isteyen var mı? EmptyPerş. Şub. 05, 2009 5:23 pm tarafından Arslan Bey

» Seksendört-4 Duvar
Medineyi Ağlatan Ezan... ağlamak isteyen var mı? EmptyPerş. Şub. 05, 2009 5:22 pm tarafından Arslan Bey

» Seksendört-Sesimi Duymuyor Musun
Medineyi Ağlatan Ezan... ağlamak isteyen var mı? EmptyPtsi Kas. 17, 2008 10:58 pm tarafından RedLeon

» Seksendört Biyografi
Medineyi Ağlatan Ezan... ağlamak isteyen var mı? EmptyPtsi Kas. 17, 2008 10:57 pm tarafından RedLeon

» Seksendört-Son Mektup
Medineyi Ağlatan Ezan... ağlamak isteyen var mı? EmptyPtsi Kas. 17, 2008 10:56 pm tarafından RedLeon

» Seksendört-Affet
Medineyi Ağlatan Ezan... ağlamak isteyen var mı? EmptyPtsi Kas. 17, 2008 10:56 pm tarafından RedLeon

» Seksendört-K.G.B.
Medineyi Ağlatan Ezan... ağlamak isteyen var mı? EmptyPtsi Kas. 17, 2008 10:55 pm tarafından RedLeon

» Seksendört-Ölürüm Hasretinle
Medineyi Ağlatan Ezan... ağlamak isteyen var mı? EmptyPtsi Kas. 17, 2008 10:54 pm tarafından RedLeon

» herkeze selam
Medineyi Ağlatan Ezan... ağlamak isteyen var mı? EmptyPaz Kas. 16, 2008 12:35 pm tarafından Arslan Bey

» Online Tv İzle (sorun giderildi)
Medineyi Ağlatan Ezan... ağlamak isteyen var mı? EmptyCuma Kas. 14, 2008 5:59 pm tarafından Arslan Bey

» nalet olsun içimdeki insan sevgisine
Medineyi Ağlatan Ezan... ağlamak isteyen var mı? EmptyCuma Kas. 14, 2008 5:58 pm tarafından Arslan Bey

» İLGİNÇ
Medineyi Ağlatan Ezan... ağlamak isteyen var mı? EmptyCuma Kas. 14, 2008 5:57 pm tarafından Arslan Bey

» Mehmet Ali Ağca:
Medineyi Ağlatan Ezan... ağlamak isteyen var mı? EmptyCuma Kas. 14, 2008 5:56 pm tarafından Arslan Bey

» Mehmet Ağar:
Medineyi Ağlatan Ezan... ağlamak isteyen var mı? EmptyCuma Kas. 14, 2008 5:55 pm tarafından Arslan Bey

Tarıyıcı
 Kapı
 Indeks
 Üye Listesi
 Profil
 SSS
 Arama
Eylül 2024
PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
      1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
30      

Takvim Takvim

http://www.xml-sitemaps.com/download/dostlukbirbaska.yetkin-forum.com/sitemap.html
RSS akısı


Yahoo! 
MSN 
AOL 
Netvibes 
Bloglines 



Medineyi Ağlatan Ezan... ağlamak isteyen var mı?

Aşağa gitmek

Medineyi Ağlatan Ezan... ağlamak isteyen var mı? Empty Medineyi Ağlatan Ezan... ağlamak isteyen var mı?

Mesaj tarafından Arslan Bey Cuma Tem. 25, 2008 9:50 pm

ALLAH Resûlü hasta yatağında soğuk terler döküyor. Hazreti Aişe’nin gözü yaşlı, Hazreti Ebu Bekr’in başı yerde, Kainatın Efendisi ebedi yolculuğun eşiğinde son nefeslerini sayıyor. Medine soluk almadan bekliyor.

Buruk yürekler, endişeli bakışlar ve köşelerde sessiz sessiz akıtılan göz yaşları… Tek istenilen şey, bir haber. Habibin sıhhat haberi. Fakat Alemlerin Rabbi daha fazla uzatmayacaktır dünya gurbetini Habibinin. Ahmedi’nin yüreğini daha üzmeyecektir bu çöllerde.


İşte son an… son nefes… ve Habibin dudaklarından dökülen son söz: “Er’rafiku-l a’la! Er’rafiku-l a’la!” “ Yüce dost! Yüce dost!”

Kainatın Sevgilisi ulaşıyor dostuna
Ezan vaktidir. Resûlullah’ın yokluğundaki ilk gecenin sabahı. Bilal elini kulağına götürmek için hazırlanıyor. Mukaddes daveti duyuracak. Lakin yüreği yanıyor. Yanık sesi, yanık yüreğiyle hepten hüzne bürünmüş başlıyor ezan-ı Muhammedi. Ve tam “Eşhedü enne Muhammederrasûlullah…” derken bir hıçkırık kopuveriyor Bilal’in ciğerlerinden. Bilal ağlıyor, sahabeler ağlıyor. Dalga dalga hüznüyle yayılıyor gülbang-ı Ahmedî. Peygamber müezzini ezanı güçlükle bitirebiliyor.

Medine… Peygamber şehri. Hiç böyle görmemişti bu şehri Bilal. Her bir taşından göz yaşı damlıyordu sanki. İşte bu sokaklardan yürümüştü ALLAH Resûlü. Bu mescitte oturmuştu. Şu kütüktü yaslanıp da hutbe okuduğu. Mübarek ayaklarının değdiği toprak bu topraktı. O’nun gül kokusu sinmişti bu yerlere. Medine O’nu bulduğu gün can bulmuştu. Ama şimdi o yoktu bu şehirde. Her zerresine hasretini nakşedip göçüp gitmişti işte. Bilal Medine’de duramazdı artık. Baktığı her yönde O’nun hatırasının canlandığı, yüreğine hicran ateşleri yağdıran bu şehirde kalamazdı. Hasretini bağrına basıp Şam’a gitti. Aradan seneler geçti. Medine peygambersiz, ezanlar Bilalsiz seneler geçti. Halife defalarca Bilal’i Medine’ye çağırdı. Tüm ısrarlara rağmen peygamber müezzini kabul etmedi bu davetleri.

Fakat bir gece Efendimiz (sav) rüyasına geldi Hazret-i Bilal’in. ALLAH Resûlü (sav) nurlar içinde ona bakıyor, sitemvâri bir tavırla: “Ne zamandır beldemize uğramaz oldun Ya Bilal!” diyordu. Ertesi sabah Bilal, emri alan asker gibi fırladı. Derhal Medine yollarına koyuldu. Bilal’in ne sıcakta pişen vücudu ne uzayan yollara bakan gözleri vardı. Hissettiği tek şey kalbindeki tarifsiz sızıydı. Özleten, ağlatan, yandıran bir sızı.

Günlerce süren yolculuğun ardından Bilal, sevgilisini gömdüğü hicran şehrine ayaklarını basıyordu işte. Ve o gün Medine bir zamanlar çok iyi tanıdığı bir sesle açıyordu gözlerini sabaha. Sesi duyan daha iyi işitebilmek için kapılara koşuyordu. Sokaklara dökülen insanlar heyecan içinde birbirlerine tek bir şeyi haber veriyordu. “Bilal gelmiş! Seneler sonra Bilal Medine’ye dönmüş.” Kalpler sanki yerinden çıkacaktı. Sokaklarda kadınlar, çocuklar… Medine böyle bir şey görmemişti. Bütün şehir mescide akıyordu. Onlar bu sesi hep peygamber hayattayken duymuşlardı. Bu sesi işitip de gittiklerinde mescide ALLAH Resûlü’nün o mübarek yüzünü görmüşlerdi yıllarca. Peki ya şimdi? İşte bu ses Bilal’in sesiydi. Yoksa Muhammed Mustafa (sav) , kainatın biricik sevgilisi şimdi de mescitte miydi? Birisi deseydi ki: “Evet, Peygamberimiz (sav) mescitte, müminleri namaza bekliyor.” Şüphesiz buna inanmayan kalmayacaktı. Bir anda çağlayan hisler o koskoca hakikati unutturuvermişti. ALLAH Resûlü artık aralarında yoktu ve dönmesi de mümkün değildi. İşte o dem herkes koyuverdi kendini. Genç, ihtiyar, kadın, çocuk herkes herkes ağlıyordu. Her şey ortadaydı. Bu ses bu semalarda Muhammed Aleyhisselamsızdı.

Bilal de yüreğinin yangınlarına su serpiyordu gözyaşlarıyla. O da ağlıyordu.
Hıçkırıklara karışan bu ezan bütün Medine’yi ağlatmıştı. Bu Hazret-i Bilal’in okuduğu son ezanı oldu. Şam’a döndükten bir süre sonra o da Hakk’ın rahmetine ulaştı.
Arslan Bey
Arslan Bey
Administrator
Administrator

Mesaj Sayısı : 825
Kayıt tarihi : 25/07/08

Karakter Sayfası
Rep Puanı:
Medineyi Ağlatan Ezan... ağlamak isteyen var mı? Left_bar_bleue200/200Medineyi Ağlatan Ezan... ağlamak isteyen var mı? Empty_bar_bleue  (200/200)

http://dostlukbirbaska.yetkinforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz