Arama
En son konular
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
Mehmet Akif Ersoy - Milli Mücadele
1 sayfadaki 1 sayfası
Mehmet Akif Ersoy - Milli Mücadele
Mehmet Akif, 1918 yılından sonra bütün ümitlerini kaybederek kötümser olmağa başlıyor. Çünkü Arapların İstiklâl uğrunda çarpışmaları boşa çıkmış, islâm âlemi çökmeğe yüz tutmuştur. İslâm âlemini kurtaracak en aydınlık yol, müslümanların el birliği ile mücadeleleridir.
Mehmet Akif'in İslâm Birliği ideali sarsılmıştır. Lâkin onu yeniden aydınlığa ve nura kavuşturacak hamle, imkânları da belirmeğe bağlamıştır. Mehmet Akif, Balkan Harbi ve Umumî Harp sıralarında kalemi ile yaptığı gibi, şimdi yine ayni şekilde mücadele hayatına atılmıştır. Mehmet Akif, aslında ruhen kötümserdir. Lâkin görünüşte vazifesinin Türk milletini yeniden ayaklandırmak ve hamleye sevketmek olduğunu idrak etmektedir. Kurtuluş Savağı onun bu ayaklanma ve hamle ümitlerini besleyen bir kaynak olmuştur. Çünkü İslâm memleketlerinden biri olan Osmanlı İmparatorluğu içinde mücadeleden vaz geçmeyen ve direnen, kuvvetli bir yığın bulunduğu göze çarpmaktadır.
İşte Mehmet Akif asil Türk milletinin kalbi olan bu kuvvete yardım edecektir. Onu gayesine ulaştıracak yolda yeni ışıklar parıldamağa başlamıştır. Eğer Türkiye kuvvetlenirse muhakkak ki diğer İslâm memleketleri de uyanacak ve Mehmet Akifin Ümit kestiği İslâm Birliği hülyası yeniden canlanacaktır. Şimdi Mehmet Akif için biricik kurtuluş yolu Türkiye'nin kendini toplaması olacaktır. Bu kararını tatbik mevkiine koyan Mehmet Akif Millî kuvvetlere katılmak arzusu ile 19 Ekim 1920 tarihinde İstanbul'dan Kastamonu'ya doğru yola çıkıyor. Onu Kastamonu halkı parlak bir şekilde karşılıyorlar. Kastamonu'da Nurullah camiinde ve civar kazalarda Kasım ve Aralık aylarında Mehmet Akif Millî Mücadeleye katılmanın lüzumunu belirten bir çok vaızlar veriyor. İstanbul'da yayımlanmakta olan Sebilürreşat şimdi Kastamonu'da çıkmağa başlamıştır.
Onu bizzat dinlemek bahtiyarlığına ulaşamıyanlar, vaızlarını bu dergide okumak suretiyle millî heyecanlarını körüklüyorlar. Bu yazıları heyecanla okuyan El-Cezire kumandanı Nihat Paşa, Mehmet Akif'i tebrik ediyor. Nihat Paşa, Mehmet Akif'in bu vaızlarını Diyarbakır'daki Cami-i Kebir de cuma namazında okutmuş ve bununla da yetinmiyerek onları matbaada binlerce nüsha halinde bastırarak Diyarbakır, Bitlis, Van illeri ile civar mutasarrıflıkları halkına dağıtmıştır. Biz Nihad paşanın bu telgrafından onun hitabelerinin ne geniş yankılar uyandığını ve millî mücadeleyi ne kadar kuvvetle desteklediğini öğreniyoruz. Padişahlık hükümeti, Millî kuvvetlere aktıldı diye Mehmet Akif'in İstanbul'daki vazifesine son veriyor. 25 Ocak 1920 de Kastamonu'dan Ankara'ya hareket eden Mehmet Akif, yolda Yunan ordularının Ankara'ya yaklaşmakta olduğunu duyunca tekrar Kastamonu'ya dönüyor ve burada yeniden tesirli vaızlarına devama başlıyor. Kurtuluş Savası, Mehmet Akif'e yatan mefhumunun ifade ettiği manayı bütün heyecaniyle duyurmuştur. Şimdi onda İslâm'ı duygularla, vatan duyguları atbaşı gitmektedir.
Mehmet Akif 1921 de İstiklâl Marşını yazdı. Açılan müsabakada bu marş birinciliği kazandı. İstiklâl Marşı 17 Şubat 1921 de Sebilürreşat dergisinde basıldı. 1 Mart 1921 de Büyük Millet Meclisi kürsüsünde okunarak 21 Mart 1921 de Büyük Millet Meclisi toplantısında millî marş olarak merasimle kabul edildi.
Mehmet Akif Büyük Millet Meclisinin birinci devresinde Burdur'dan milletvekili seçildi. Bu sıralarda ona Kur'an'ı Kerim'in tercümesi teklif edildi. Tercümeyi Akif, tefsiri ise merhum Hamdi Aksekili yapacaktı.
Mehmet Akif'in İslâm Birliği ideali sarsılmıştır. Lâkin onu yeniden aydınlığa ve nura kavuşturacak hamle, imkânları da belirmeğe bağlamıştır. Mehmet Akif, Balkan Harbi ve Umumî Harp sıralarında kalemi ile yaptığı gibi, şimdi yine ayni şekilde mücadele hayatına atılmıştır. Mehmet Akif, aslında ruhen kötümserdir. Lâkin görünüşte vazifesinin Türk milletini yeniden ayaklandırmak ve hamleye sevketmek olduğunu idrak etmektedir. Kurtuluş Savağı onun bu ayaklanma ve hamle ümitlerini besleyen bir kaynak olmuştur. Çünkü İslâm memleketlerinden biri olan Osmanlı İmparatorluğu içinde mücadeleden vaz geçmeyen ve direnen, kuvvetli bir yığın bulunduğu göze çarpmaktadır.
İşte Mehmet Akif asil Türk milletinin kalbi olan bu kuvvete yardım edecektir. Onu gayesine ulaştıracak yolda yeni ışıklar parıldamağa başlamıştır. Eğer Türkiye kuvvetlenirse muhakkak ki diğer İslâm memleketleri de uyanacak ve Mehmet Akifin Ümit kestiği İslâm Birliği hülyası yeniden canlanacaktır. Şimdi Mehmet Akif için biricik kurtuluş yolu Türkiye'nin kendini toplaması olacaktır. Bu kararını tatbik mevkiine koyan Mehmet Akif Millî kuvvetlere katılmak arzusu ile 19 Ekim 1920 tarihinde İstanbul'dan Kastamonu'ya doğru yola çıkıyor. Onu Kastamonu halkı parlak bir şekilde karşılıyorlar. Kastamonu'da Nurullah camiinde ve civar kazalarda Kasım ve Aralık aylarında Mehmet Akif Millî Mücadeleye katılmanın lüzumunu belirten bir çok vaızlar veriyor. İstanbul'da yayımlanmakta olan Sebilürreşat şimdi Kastamonu'da çıkmağa başlamıştır.
Onu bizzat dinlemek bahtiyarlığına ulaşamıyanlar, vaızlarını bu dergide okumak suretiyle millî heyecanlarını körüklüyorlar. Bu yazıları heyecanla okuyan El-Cezire kumandanı Nihat Paşa, Mehmet Akif'i tebrik ediyor. Nihat Paşa, Mehmet Akif'in bu vaızlarını Diyarbakır'daki Cami-i Kebir de cuma namazında okutmuş ve bununla da yetinmiyerek onları matbaada binlerce nüsha halinde bastırarak Diyarbakır, Bitlis, Van illeri ile civar mutasarrıflıkları halkına dağıtmıştır. Biz Nihad paşanın bu telgrafından onun hitabelerinin ne geniş yankılar uyandığını ve millî mücadeleyi ne kadar kuvvetle desteklediğini öğreniyoruz. Padişahlık hükümeti, Millî kuvvetlere aktıldı diye Mehmet Akif'in İstanbul'daki vazifesine son veriyor. 25 Ocak 1920 de Kastamonu'dan Ankara'ya hareket eden Mehmet Akif, yolda Yunan ordularının Ankara'ya yaklaşmakta olduğunu duyunca tekrar Kastamonu'ya dönüyor ve burada yeniden tesirli vaızlarına devama başlıyor. Kurtuluş Savası, Mehmet Akif'e yatan mefhumunun ifade ettiği manayı bütün heyecaniyle duyurmuştur. Şimdi onda İslâm'ı duygularla, vatan duyguları atbaşı gitmektedir.
Mehmet Akif 1921 de İstiklâl Marşını yazdı. Açılan müsabakada bu marş birinciliği kazandı. İstiklâl Marşı 17 Şubat 1921 de Sebilürreşat dergisinde basıldı. 1 Mart 1921 de Büyük Millet Meclisi kürsüsünde okunarak 21 Mart 1921 de Büyük Millet Meclisi toplantısında millî marş olarak merasimle kabul edildi.
Mehmet Akif Büyük Millet Meclisinin birinci devresinde Burdur'dan milletvekili seçildi. Bu sıralarda ona Kur'an'ı Kerim'in tercümesi teklif edildi. Tercümeyi Akif, tefsiri ise merhum Hamdi Aksekili yapacaktı.
Arslan Bey- Administrator
- Mesaj Sayısı : 825
Kayıt tarihi : 25/07/08
Karakter Sayfası
Rep Puanı:
(200/200)
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Paz Şub. 08, 2009 9:37 pm tarafından Arslan Bey
» Erzurumspor için en karanlık gün
Paz Şub. 08, 2009 5:39 pm tarafından Arslan Bey
» KoMiK AşK SöZLeRi
Cuma Şub. 06, 2009 11:59 am tarafından Arslan Bey
» 50 kontr ödüllü yarışmamız
Cuma Şub. 06, 2009 11:58 am tarafından Arslan Bey
» ..DostLuk..
Perş. Şub. 05, 2009 5:51 pm tarafından Arslan Bey
» Seksendört
Perş. Şub. 05, 2009 5:24 pm tarafından Arslan Bey
» İleri Sayım
Perş. Şub. 05, 2009 5:23 pm tarafından Arslan Bey
» Seksendört-4 Duvar
Perş. Şub. 05, 2009 5:22 pm tarafından Arslan Bey
» Seksendört-Sesimi Duymuyor Musun
Ptsi Kas. 17, 2008 10:58 pm tarafından RedLeon
» Seksendört Biyografi
Ptsi Kas. 17, 2008 10:57 pm tarafından RedLeon
» Seksendört-Son Mektup
Ptsi Kas. 17, 2008 10:56 pm tarafından RedLeon
» Seksendört-Affet
Ptsi Kas. 17, 2008 10:56 pm tarafından RedLeon
» Seksendört-K.G.B.
Ptsi Kas. 17, 2008 10:55 pm tarafından RedLeon
» Seksendört-Ölürüm Hasretinle
Ptsi Kas. 17, 2008 10:54 pm tarafından RedLeon
» herkeze selam
Paz Kas. 16, 2008 12:35 pm tarafından Arslan Bey
» Online Tv İzle (sorun giderildi)
Cuma Kas. 14, 2008 5:59 pm tarafından Arslan Bey
» nalet olsun içimdeki insan sevgisine
Cuma Kas. 14, 2008 5:58 pm tarafından Arslan Bey
» İLGİNÇ
Cuma Kas. 14, 2008 5:57 pm tarafından Arslan Bey
» Mehmet Ali Ağca:
Cuma Kas. 14, 2008 5:56 pm tarafından Arslan Bey
» Mehmet Ağar:
Cuma Kas. 14, 2008 5:55 pm tarafından Arslan Bey